‘’TARİHE YOLCULUK’’ PROJESİ
Altındağ İlçesi’nde eğitim-öğretim gören 500 Suriyeli öğrenci ile başarılı olmuş, okul yönetimi tarafından da örnek davranışlar sergilendiği onaylanmış, maddi açıdan yetersiz ilkokul, ortaokul ve liselerde eğitimini sürdüren 500 Türk, toplamda 1000 çocuğumuzun İstanbul ve Çanakkale’ye götürülmesi, öğrencilerimizde Türk kültürünün, tarihinin, milli şuurunun ve memleket sevgisinin yükseltilmesi, öğrencilerin hedeflerine odaklanmalarının sağlanması projemizin konusudur.
PROJENİN AMACI VE GEREKÇESİ:
AMACI:
2011’de Suriye’de başlayan olaylar giderek savaş ve şiddet ortamına dönüşmüş ve 5 milyona yakın insan can güvenliği için komşu ülkelere sığınmak zorunda kalmıştır. Türkiye’nin ‘’açık kapı ’’ politikası sayesinde 2,5 milyonu aşkın Suriyeli de Türkiye’ye sığınmıştır. Suriye’deki savaşın halen devam etmesi ve ülkedeki yaşam alanlarının yok olması nedeniyle, Türkiye’ye sığınan Suriyeli vatandaşların ülkelerine uzun bir süre daha dönemeyecekleri öngörülmektedir. Suriyeli sığınmacıların yaklaşık yarısından fazlasının eğitim çağında olduğu bilinmektedir. Bu nedenle can güvenliği, barınma, gıda, giyinme gibi birincil ihtiyaçlarının yanında eğitim ihtiyacı ve sorunları da gün yüzüne çıkmaktadır. İlk etapta gündeme gelemeyen eğitim sorunları ise zaman ilerledikçe daha çok ön plana çıkmaya başlamıştır.
Öğretmenlerin mesleki eğitim desteğinin yanı sıra mülteci öğrenci sayısının yoğun olduğu okullarda mültecilerin eğitim ihtiyaçlarına yönelik özel destek personeli ve birimlerin faydalı olduğu görülmüştür. İngiltere’de yapılan bir çalışma öğrencinin kendi dilini bilen, yaşadığı deneyim ve sorunlar ile ilgili bilgi sahibi olan destek öğretmenlerin varlığında okulda kendini daha güvende ve iyi karşılanmış hissettiğini göstermektedir (Rutter, 2003: 29-31).
Mülteci çocukların insani ihtiyaçları kadar farklılıklarının göz önünde bulundurularak, çeşitliliğin kucaklandığı, okula ve topluma dahil edilmelerini amaçlayan projemiz, bu çocukların eğitiminin bir yönünün öne çıkarılmasından çok; duygusal, psikolojik, eğitimsel, sosyal ve kültürel ihtiyaçlarının da karşılanmasını amaçlamaktadır.
Ülkemizin her köşesinden, farklı dil, din ve renkten insanların milli birliğini oluşturduğu bir dönemde büyük bir milli birliktelik şuuruyla Çanakkale’de yazdıkları destan ülkemizde farklı renklerin bir arada yaşama isteğini en güzel şekilde ortaya koymaktadır. Yüzbinlerce şehidimizi misafir eden Çanakkale Şehitliği vatanın her köşesinden insana ev sahipliği yapmaktadır. Ülkemizin milli birlik ve beraberliğe en çok ihtiyacı olduğu bu dönemde bazı mihrakların ekmeye çalıştığı nifak tohumlarının önüne geçmek her Türk vatandaşının görevidir. Doğu- Batı arasında oluşturulmak istenen gerginliğin gençlerimizin zihinlerinde yer etmemesi amacıyla ulusal tarihimizin dönüm noktası olan Çanakkale ilimizi öğrencilerimize tanıtmak ve orada bulunan milli ve manevi değerleri hissetmek amacıyla böyle bir projenin hazırlanması gereği hâsıl olmuştur.
GEREKÇESİ:
Çocuklar gezilerde gözlem yapma, inceleme, merak duygularını giderme gibi fırsatlar bularak bilişsel gelişimle ilgili kavramları kazanmaktadırlar. Çocuğun çevresi ile iyi iletişim kurması, arkadaşları ile işbirliği yapması, grupla beraber çalışma, sorumluluğunu yerine getirme ve yaratıcılığın gelişmesi içinde bu tür geziler önemli fırsattır. Geziler çocukların yaparak yaşayarak öğrenmelerini sağlar. Çocukların yaşayarak öğrenmeleri bilgilerinin kalıcı olmasını sağlar. Hele ki günümüzde birçok öğrencimizde dijital fotoğraf makineleri veya cep telefonları var ki gezilerinin fotoğraflarını çekerek büyük bir hatırayı kaydetmiş olacaklardır.
İstanbul Roma İmparatorluğu, Latin İmparatorluğu, Bizans İmparatorluğu ve Osmanlı İmparatorluğuna başkentlik yapmış bir şehirdir. ‘‘Eğer bir gün dünya tek bir ülke olursa, şüphesiz ki başkenti Konstantinopolis (İstanbul) olurdu.’’ demiştir Napoleon Bonaparte. 120 İmparatora, sultana ev sahipliği yapmış tek şehirdir. 3 büyük dinin kutsal emanetleri İstanbul’dadır. 2.000’e yakın inanç ve öğrettiği yaşamıştır İstanbul’da. Hıristiyanlık ilk kez resmi din olarak Roma İmparatorluğu zamanında İstanbul’da kabul edilmiştir. Hz. Muhammed’in de İstanbul’la ilgili, ‘İstanbul bir gün muhakkak fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, onu fetheden asker ne güzel askerdir.’ hadisi vardır. (Kütüb-i Sitte -Buharî, Müslim, Tirmizî, Ebu Davud, İbn Mâce, Nesâî) Aynı zamanda İstanbul 3 büyük medeniyetin de beşiği olmuştur. 2 kıtayı birleştiren dünyadaki tek şehir İstanbul’dur.
İstanbul gezilecek yerler konusunda dünyanın en zengin şehirlerinin başında gelmektedir. Yüzyıllar boyunca büyük imparatorlukların himayesinde yer alan şehirde gezip görülecek yüzlerce yer vardır. Yalnızca İstanbul Boğazı ve boğaz çevresinde kurulu olan yerleşim bile ilk kez gören yerli yabancı tüm gezginleri etkilemeye yetip de artmaktadır. Tüm bu güzellikleri ile İstanbul en güzel şehirlerin başında gelmektedir. Tarihi yarımadada yer alan Topkapı Sarayı, Sultanahmet Camii, Ayasofya Müzesi, Yerebatan Sarnıcı gibi tarihi gezi noktaları başta olmak üzere şehrin her köşesinde gezip görülecek yüzlerce yer vardır. Birbirinden önemli tarihi yapıları, müzeleri, saray ve camileri görmek için her yıl milyonlarca turist İstanbul’a akın etmektedir.
Çanakkale şehitliği, milli birlik ve beraberliğimizin en büyük simgesi durumundadır. Tarihimizin dönüm noktalarından biri olan Çanakkale Savaşı, son asrın destanıdır. Bu destan, ülkemizin milli birlik ve beraberlik şuurunun pekişmesini sağlayan önemli bir tarihsel olgudur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, vatanı ve milleti ile bölünmez bağımsızlığının temelini Çanakkale Zaferi ile o atmış ve bunu tüm dünyaya duyurmuştur. O günden bugüne Çanakkale Zaferi Türk olsun, Arap olsun, Kürt olsun, Laz ya da Çerkez olsun; Müslüman, Hıristiyan ya da başka dinden olsun her renkten, her dilden ve dinden vatandaşımızı duygulandıran, milli birlik şuurunu arttıran ve göğsümüzü kabartan bir destan olarak yer edinmiştir. İstanbul’da her ırktan ve dinden insanların yaşamış ve binlerce yıllık tarihi birikiminin yanında Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti olması ve coğrafi olarak gezilip görülmesi gereken yerlerin en başında yer almaktadır.
Çanakkale Şehitliğinde bu farklı renkten şehitlerimizin mezarlarını bir arada görürüz. Dedelerimizin kardeşlik ve aynı vatanda tek millet gibi yaşama arzusunu bu şehitlikte görürüz. Yüzyıllardır bir arada kardeşçe yaşamış neredeyse tek kültür oluşturmuş insanımızın aynı kaderi sahiplendiğinin örneğidir Çanakkale Şehitliği ruhu Cumhuriyetimizi de ortaya çıkarmış ve bugüne kadar süregelen birlikteliğimizi de korumuştur.
Son yıllarda ortaya çıkarılan suni sorunlarla ülkemiz insanının dimağında yer etmiş milli birlik ve beraberliğe darbe vurulmaya çalışılmıştır. Dıştan ve içten her türlü girişimle ülkemiz insanının birlikteliğini ve kardeşlik duygularını zedeleyemeyen mihraklar emellerinde başarılı olamayınca daha da ileri giderek acımasız yüzlerini ortaya koyarak terörist eylemler ve çalışmalarla ülkemizin bölünmez bütünlüğünü sarsmaya çalışmışlardır. Bu yönde ayrıca kültürel ve tarihsel çarpıtmalarla da toplumsal bir bölünme sinsiliğini planlamaktadırlar.
Yeni neslin, bağımsızlığımızın ve Cumhuriyetimizin koruma ve kollamakla görevli gençlerimizin, bu nifak tohumlarından etkilenmemesi için milli birlik ve beraberlik şuurumuzu ortaya koyan, destanlarımızın yazıldığı tarihimize bir yolculuk yapması yararlı olacaktır. Görerek ve yaşayarak öğrenme yoluyla tarihimizi yaşamak, özümsemek ve milli duygularımızı pekiştirmek ülkemiz üzerinde oyunlar oynamak isteyenlerin kara düşüncelerine önemli bir darbe vuracaktır.
Sadece derslerde anlatılmakla, kitaplarda okumakla Çanakkale destanının ve bu destanın verdiği dersi anlamak yeterli değildir. Ankaralı gençlerimizin milli tarihimizi resmeden Çanakkale vb. ülkemizin diğer illerine giderek tarihimizi öğrenmeleri pek de kolay değildir. Bu nedenle Ülkemizin gençlerini aynı kaderi paylaştığımızı, milli beraberlik ve bir arada yaşama isteğinin sonuçlarını anlatan Çanakkale ilimize götürerek milli şuurumuzu pekiştirmek ve milli birliğimizi özümsemek amaçlanmaktadır. Bu imkânları sunarak gençlerimizin tarihsel zenginliğini arttırmak, milli birlik ve beraberlik şuurunu pekiştirmek, bölünmezliğimizi ve bağımsızlığımızı ifade eden Cumhuriyetimizin korunması ve çağdaş seviyelere taşınması açısından geleceğe ümitle bakmamızı sağlayacaktır.
Ortak tarihimiz bizi bir arada tutan en önemli etkenlerden biri olduğu için birlikte oluşturduğumuz tarihimizi birlikte paylaşmak da yararlı olacaktır.